Hamilelik Hesaplama
23 Aralık 2022Bebeğin Cinsiyeti Ne Zaman Belli Olur?
3 Ocak 2023Doğum (Normal Doğum- Sezaryen Doğum)
Doğum (Normal Doğum- Sezaryen Doğum) 9 ay karnında taşıdığınız bebeğinize kavuşma anının hissettirdiği tarifsiz duygular bütünüdür.
Hamilelik sürecinizi tamamladınız. Bebeğinizi sağlıkla kucağınıza aldıysanız doğumu nasıl yaptığınızın önemi yok bana göre. Her iki doğumun da artıları eksileri vardır. Ben “normal doğum” yaptım. Yaşadığım tecrübeleri paylaşacağım. Ancak doğum şekli fark etmeksizin düşünmeniz gereken tek şey sağlıkla bebeğinize kavuşmak olsun.
Doğum Belirtileri
Doğum yaklaştıkça vücudunuzda yaşanan her değişimi doğum belirtileri olarak algılayabilirsiniz. Doğum belirtileri;
- Rahim kasılmaları
- Düzenli sancıların başlaması
- Bebeğin kafasının doğum kanalına inmesi ve güçlü tuvalete çıkma isteği
- Doğum suyunun gelmesi
- Üst karın ve diyafram-mide hizasında bebeğin aşağı inmesine bağlı bir rahatlama olması
Özellikle sancılar son aylarda ara ara yoklamaktadır. Bu sancılar bazen “yalancı sancı” olarak adlandırılabilir.
Yalancı Sancı
Yalancı sancı da kasılmalar düzensiz ve geçicidir. Genellikle karnın ön bölgesinde olur. Sancı şiddeti artmaz.
Sancı durumu nasıl tarif edilir bilinmez, her anne yaşıyor mu onu da bilmiyorum ama, anneler hissediyor. Nasıl ayırt edeceğim diye korkular bende yaşamıştım. Ama vücudunuzu çok iyi tanıyorsunuz ve artık siz “yok bu yalancı sancı” diyebiliyorsunuz, en azından bende öyle olmuştu.
Hastaneye Ne Zaman Gidilmeli?
Yalancı sancılarla birlikte annelerin en merak ettiği diğer soru da hastaneye ne zaman gidilmeli?
- Su geldiğinde de vakit kaybetmeden hastaneye gidilmelidir.
- Kan geldiğinde.
- Sancılar durmadığında ve giderek artış gösterdiğinde.
Bu dönemlerde doktorunuzla sürekli irtibat halinde olmak ve bilgilendirmek gerekiyor. Hem sizi yönlendirmesi hem de kendisini bu duruma hazırlaması için. Sakin kalmanız çok önemlidir. Panik yapmadan “doğum çantası” alınarak dikkatli bir şekilde hastaneye gidilmelidir.
Normal Doğum
Normal doğum, mümkün olduğunca müdahale edilmeden gerçekleşen doğum şeklidir. Hamile olduğumu öğrendikten sonra önceliğim “normal doğum” yapmaktı. Bebeğime sağlıkla kavuşmak fikri ile süreç ne gösterirse onu yaşayacağımı düşünerek aylarımı geçirmeye devam ettim.
Normal Doğum Deneyimim
Hamilelik dönemi boyunca 32. haftaya kadar çalıştım. Doğum iznine ayrıldıktan sonra evde dinlenmeye başladım. Ara ara “yalancı sancı” beni yoklasa da devam etmediği için günüme devam ediyordum. 37. Haftam bitmiş 38. haftama giriş yapmıştım ve sabah bel ağrısı ile uyandım. Her zamankinden farklı bir ağrı ve yavaş yavaş yoklayan sancılarla “bugün doğum yapacağım” demiştim.
Sabahın erken saatleriydi evde tek başımaydım ve eşime telefonla durumu haber verdim. O gün sabah 8 den akşam 6 ya kadar ara ara yoklayan sancılar ve belden gelen bir ağrıyla devam ettim. Eşim işten geldikten sonra (bebeğim babasının geldiğini anladı sanırım) sancılarım şiddetlenmeye başladı. Burada önemli bir konu var. Eşlerden birisinin “soğuk kanlı” olması şart bana göre. Çünkü ben biraz panik yapmaya başladım, eşimin desteğiyle sakinleştim. Hemen ilk olarak doktorumuza haber verdik. Hastaneye giderek muayene olmamı ve NST ye bağlanmamı söyledi.
Hastane de nöbetçi doktor çatı muayenesi yaptı. “Şuanda açılma yok, sancılarında ciddi boyutta değil” diyerek beni eve gönderdi.
Çatı Muayenesi Nedir?
Çatı muayenesi gebeliğin son haftalarında (37. haftadan sonra) annenin pelvis kemiklerinin (çatı kemiklerinin) yani doğum yolunun değerlendirilmesi için yapılır, vajinal yolla yapılan bu muayeneye halk arasında alttan muayene de denir.
Eve geldikten sonra geçmeyen sancılarım daha arttı ve belden karnımın altına doğru baskı hissetmeye başladım. Ağrılar artık çok dayanamayacağım “yalancı sancı” hissinden farklıydı. Evde 1-2 saat biraz kıvrandıran bir sancı ile dayanamayıp doktoruma tekrar haber verdim. Doktorum tekrar hastane gitmemi söyledi. Bu arada hastane evine yakın olanlar çok şanslı. Bizim de yakın olduğu için kısa sürede hastaneye gittik.
Nst ye bağlandım ve sancıların çok fazla olmadığı söylenerek tekrar eve gönderildim. Bu süreç biraz beni germişti, bebeğime bir şey olacağında çok korkmuştum. Eşimin desteğine ve bel kısmıma yaptığı masajlarla biraz daha rahatlamış hissediyordum.
Eve geldiğimde artık oturamıyor ve sancıların şiddetiyle eşime “sezeryan doğum” yapmak istiyorum dediğimi hatırlıyorum. Bu durum sizi korkutmasın. Normal doğum tıpkı hamilelik belirtileri gibi herkeste farklı bir sürecin olacağı dönemlerdir. Bu sebeple kimseden etkilenmemelisiniz.
Sancılar gittikçe artan kesilmeden devam eden bir duruma geldi. Biliyordum bebeğime kavuşmaya az kaldı. Doktorumla bu sırada sürekli iletişim halindeydim. Her an kendisini hazırlasın diye süreci anlatıyordum. Doktorumun bilgisi ile tekrar hastaneye gittik ve muayene kontrolünde 3cm açılma olduğu söylendi ve NST de artık sancılarım olduğu ortaya çıkmıştı. Bu süreci artık hastanede bekleyerek devam ettik ve benim çok kısa sürede 3cm-8cm-10cm olmuştu. Hızlı bir şekilde hazırlıklar tamamlanarak “doğumhaneye” alındım. Artık doğum başlamıştı.
Suyum gelmediği için ve doğum başlatmak için hemşire yardım ile “suyum geldi” doktorum da hastaneye çok yakın olduğu için doğum sedyesindeyken gelmiş oldu. Burada süreç artık sizde. Doktorunuzun yönlendirmesini iyi dinlemeniz gerekmektedir. Ikın dediği anda derin nefes alarak ıkınmalısınız. Doktorumla iş birliği içerisinde 3. ıkınmadan sonra bebeğim dünyaya geldi.
Doğum sürecim kolay ve hızlı geçti. Öncesinde çevre baskısı, anlatılanlar yüzünden korkularım vardı. Ancak kendimi sürece bırakıp bebeğime kavuşacağımı düşündükçe hiçbir durumu umursamamaya başladım. Korkuların duygularınızı ele geçirmesine izin vermeyin. Anne olmak nasıl bir duygudur? sorusunun cevabına odaklanarak doğum sürecinizi rahat geçirmeye bakın.
Doğum bittikten sonra bebeğiniz muayene ve aşı için götürüldü ve beni de normal odaya aldılar. Orada bir süre bekledikten sonra bebeğimle tekrar kavuştum.
Normal Doğum Sonrası Yapılması Gerekenler
Normal doğumun en büyük rahatlığı doğum bittikten sonra hızlıca toparlanmanız. Sadece kesi varsa o bölgenin temizliği önemlidir. Kısa sürede de iyileşmektedir. Büyük yaralar olmadığı için bebeğinizle rahatlıkla ilgilenebilirsiniz.
Sezaryen Doğum
Doğum şeklini doktorunuzla belirleseniz bile, özel durumlar hariç bebeğinizin karar verdiği bir sürece dönüşebiliyor. Normal doğum deneyimlemiş birisi olarak “sezaryen doğum” deneyimlemiş arkadaşlarım var.
Sezaryen doğum, epidural veya spinal anestezi ya da tıbbi durumlarda genel anestezi uygulanması da gerekebilir. Ameliyata hazırlık sırasında elinizin üzeri veya kolunuzdan bir damar yolu açılır. Bu yolla ameliyat ve ameliyat sonrası dönemde belli bir süre sıvılarınız ve ilaçlarınız damar yolunuzdan uygulanır. Daha sonra bel bölgenizden epidural veya spinal anestezi uygulanır, sonra mesanenize bir idrar sondası yerleştirilir.
Karın bölgeniz ve dizinize kadar olan sahanın antiseptik solüsyonla silinmesi ve örtülmesi sonrası sezaryen operasyonuna başlanır. Bu işlemde karnınızın alt bölgesine yaklaşık 11-15 cm uzunluğunda bir kesi yapılır. Karın katlarının geçilip karın boşluğuna girilmesi sonrasında, rahimin olduğu bölgeye ikinci bir kesi yapılır. Bu işlemden sonra saniyeler içinde bebek anne rahminden çıkarılır. Göbek kordonu kesilip ameliyata giren bebek hemşiresi ve çocuk hastalıkları uzmanına teslim edilir.
Sezaryen Sonrası Yapılması Gerekenler
Bol dinlenme ve dikkatli yürüyüşler ile bu süreci doktorunuzun önereceği varsa ilaçlar takibiyle atlatabileceksiniz.
Doğum şekli ne olursa olsun, iyi bir annesiniz ve bebeğinizi sağlıkla kucağınıza aldınız. Bunun dışında sizin için artık önemli bir şey olmamalı. Hamilelik döneminde de doğum şeklinizin ne olacağını düşünerek geçirmeyin günlerinize. Çünkü hiç kimse planladığı gibi bir doğum yapmayabilir. Zaman ve akışa bırakarak son hamilelik aylarınızın keyfini bol uyku, dinlenme odaklı geçirmeye çalışın. Belki uyku uyumanın keyfine vardığınız son günlerde olabilirsiniz. Her an minik bir bebeğin sesiyle sık uyandığınız bir günün sabahına “Merhaba” diyebilirsiniz.
Annece yaşadığım tecrübelerimi paylaştığım, duygularını anladığım ve ortak olduğum yazılarımdan haberdar olmak için @anneceblog instagram sayfamı takip edebilirsiniz.
“anneceblog.com‘da yer alan tüm bilgiler anne içgüdüsüyle ve tecrübesiyle yazılmıştır.”